UYARI : Kitabı okumak istiyor ya da filmden önce spoiler duymak istemiyorsanız yazıyı okumadan önce tekrar düşünün!
Bu kitaba başlayan herkesin kurduğu cümle şudur eminim "Bir gecede bitirdim!".Evet bende de öyle oldu.O kadar dokunaklı bir konusu var ki kitabı elinizden bırakamıyorsunuz.Ben basit aşk öykülerinden pek hoşlanmayan bir tip olduğum için aşk romanlarını pek takip etmiyorum ancak bu roman da çok farklı bir ortam,çok farklı,çok sıcak bir aşk hikayesine şahit oluyoruz.Bildiğiniz gibi haziran ayında kitabın bir de filmi çıkacak.Film ile ilgili şunu belirtmek isterim ki Hazel için Shailene Woodley'i çok beğendim ancak Gus için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.Tamam Ansel Elgort çok iyi bir oyunucudur ona bir sözüm yok ancak benim kitabı okurken kafamda oluşturduğum Gus değil.Gus mavi gözlüydü Ansel mavi gözlü bile değil.Bakalım film nasıl olacak beklemek kalıyor geriye :) Filmin afişi de şu şekilde;
Şimdi kitaba geçelim.Bir kitabı okurken her zaman tahminlerde bulunur insan, kafasında senaryolar yazar.Bu kitabın sonlarına yaklaştığımda kafamdaki senaryo tamamen silindi,gözlerim doldu hatta ağladım.Evet ağladım :( Ağlanılacak bir hikaye çünkü.Neyse konuya geçeyim. Hazel 16 yaşındadır ve kanser hastasıdır.Bu kızımız kilisedeki bir kanser destek grubuna katılmaktadır.Bir gün Agustus Water adında bir çocuk gruba katılır.Bu çocuğun kanseri iyileşmiştir ancak bacaklarından birinin dizden altı protezdir.Bu çocuk Hazel ile ilgilenmeye başlar. Mesajlaşırlar,Gus'ın evinde video oyunu oynarlar.Hatta Hazel en sevdiği kitap olan Görkemli Izdırab'ı Gus'a,Gus ise Şafağın Bedeli ni Hazel'e verir.Bu arada arlarında bir flört şekli oluştururlar.Birbirlerine peki (Okay) derler.Gus "Belki peki bizim sonsuza dek imiz olur" der.Bu sözcük onların birbirlerine söz verişidir.
Bu arada yazar tam bir pislik çıkar ve kitabın sonu ile ilgili bilgi vermez.Bu arada bu sevimli çiftimiz otelde ilk kez beraber olurlar. Hazel şöyle bir çizim yapar :)
Gus Hollanda da Hazel'a kanserinin nüksettiğini söyler.Ve o anda ben dahil okuyucular aynen şu haldedir;
Eve dönerler.Gus tedaviye başlar ama iyileşme göstermez. Hazel son anına kadar yanında yer alır.Ve sonunda Gus ölür.Bu Hazel kadar hepimizin içine oturur.Benim aklımda Gus'un yamuk gülüşü kalır (kafamda ki tasviri yani ).Hazel kendi kendine der ki
Agustus Waters'ın ölümünü konuşmak istediğim tek kişi Agustus Waters idi.Evet başta herkes gibi bende Hazel'in öleceğini düşünmüştüm ama kitabı farklı yapan etmenlerden biri de Gus'ın ölmesi oldu.Bu arada Peter Van Houten Gus'ın cenazesine gelip Hazel ile konuşur.Şimdi bir kaç resim ve gif paylaşmak istiyorum.Gus kendine bir metafor edinmişti ; sigarayı ağzına alırdı ama asla yakmazdı.Zararlı olan bu şeye o gücü vermediğini söylerdi.
Aşağıdaki resim filmden. Gus'ın cenazesinden sonra ve önce aynı mekan;
Bu resimde Açlık Oyunları ile bağlantı kurulmuş.Benim çok hoşuma gitti.Açlık Oyunların da en sevdiğim karakter Peeta dır bu arada :)
Hazel ve Gus'a ait bir çizim;
Ve son olarak yine Gus ve Hazel :..(
Şimdi kitapta altını çizdiklerime geçeyim.
- En iyi üçüncü arkadaşım varlığımdan habersiz bir yazardı. (Hazel)
- Kimi zaman bir kitap okursunuz ve o kitap içinizi tuhaf bir tür çoşkunlukla doldurur ve paramparça olmuş dünyanın, hayatta olan tüm insanlar o kitabı okumadan tekrar bir araya gelmeyeceğini hissedersiniz.Kimi zamanda insanlara söyleyemediğiniz kitaplar vardır, öyle özel ve nadir ve sizin olan kitaplar ki sevginizi ilan etmek ihanetmiş gibi hissettirir. (Hazel)
- Acı hissedilmeyi talep eder. (Gus)
- Aslına bakarsan bunu kaldıramayacağı muhtemelen doğru.Sen de kaldıramayacaksın ama onun bunu kaldırması gerekmiyorken senin böyle bir zorunluluğun var. (Hazel)
- Bazen insanlar söz verirken, bu sözün ne anlama geldiğini anlamıyor. (Hazel)
- Aklı çelinmeyecek kadar kuvvetlisi var mıdır?
- Dünya bir dilek gerçekleştirme fabrikası değil. (Gus)
- Bazı sonsuzlar başka sonsuzlardan daha büyüktür.

- Bazen evren fark edilmek istiyormuş gibi görünüyor.
- Ağrı tıpkı kumaş gibi: Ne kadar güçlü olursa o kadar değer kazanıyor. (Isaac)
- Hayal edebiliyordum.Hatırlayabiliyordum.Ama bir daha göremeyecektim ve insanların tamahkar hırslarının rüyaların gerçekleşmesiyle asla doymadığını çünkü her şeyin daha iyi ve yeniden yapılabileceğine dair bir düşüncenin hep var olacağını fark ettim. (Hazel)
- İnsanların bıraktığı izler genellikle yara oluyor. (Gus)
- Bu dünya da incinip incinmeyeceğine dair tercih yapma şansın yok ancak seni kimin inciteceğini seçebilirsin.(Gus)











Hiç yorum yok:
Yorum Gönder